10. Sınıf Dil ve Anlatım Anlatımda Sınırlandırma Anlatımın Amacı ve Tavrı 2 – Test Çöz
10. Sınıf Dil ve Anlatım Anlatımda Sınırlandırma Anlatımın Amacı ve Tavrı 2 - Test Çöz
Tebrikler |
||
Testi Tamamladınız. |
||
Toplam Soru Sayısı |
: |
%%TOTAL%% |
Doğru Cevap Sayınız |
: |
%%SCORE%% |
Yanlış Cevap Sayınız |
: |
%%WRONG_ANSWERS%% |
Başarı Yüzdeniz |
: |
%%PERCENTAGE%% |
Öğretmen Görüşü |
: |
%%RATING%% |
Soru 1 |
Aşağıdaki konulardan hangisi diğerlerine göre en fazla sınırlandırılmıştır?
A | Toplum Düzeni |
B | Gençlerin İstekleri |
C | Görsel Sanatlar |
D | Yaşlıların Uzun Yaşama Arzusu |
E | Avrupa’daki Göçmenler |
Soru 2 |
İnsanın yaşamına en büyük değeri kazandıran, her şeyden önce gelen kavram, sağlıktır. Ruh ve beden sağlığı yerinde olmayan insanların yaşamdan tat almaları, var olmanın güzelliklerini yaşamaları çok zordur. Sultan Süleyman bile “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” derken yaşamda en büyük mutluluğun sağlık olduğunu vurgulamıştır.
Bu anlatımın asıl amacı aşağıdakilerden hangisidir?
A | Çağrıştırmak |
B | Bir düşünceyi benimsetmek |
C | Estetik haz uyandırmak |
D | İzlenim kazandırmak |
E | Araştırmaya yöneltmek |
Soru 3 |
İnsanlar yüzyıllardan beri düşündüler, konuştular, sonunda yazmayı öğrendiler. Önceleri, yaptıkları anıtlara, tapınakların duvarlarına yazı yazdılar. Sonra kil tabletler, papirüs yaprakları denendi. Kâğıt ve mürekkep kullanımıyla yazı gelişimini tamamladı, düşünce ölümsüzlüğe kavuştu. Böylece uygarlıkların sağlam temelleri atıldı.
Bu parçaya en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?
A | Yazı ve Yazının Mekânları |
B | İnsanlığın Gelişim Tarihi |
C | Medeniyet ve Yazı İlişkisi |
D | Yüzyılın Buluşu |
E | Yazının İşlevi |
Soru 4 |
Yazarlara ya da yapıtlara hep denemeci gözüyle baktım, kendimi “yargılayıcı” durumunda görmedim. Yargılama, ayrı bir birikim gerektiriyor. Benim yaptığım, bir kitap üzerine yazarken eleştirmeyi unutup kendimi yapıcı bir sevince, mutluluk tutkusunun gücüne bırakıvermektir.
Bu sözleri söyleyen biri aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?
A | Ön yargılı eleştiriler yapan |
B | Edebiyat kuramlarını iyi bilen |
C | İkna edici olan |
D | Genç yazarlara örnek olmaya çalışan |
E | Değerlendirmelerine duygusal yaklaşan |
Soru 5 |
Nazım Hikmet, duygu yüklü şiirler yazmış, yeri gelince onu duygusallık tahtından indirmeyi de bilmiştir. Şiirini kuru iletinin tuzağına düşmekten de kurtarmıştır. Nazım, toplumsal sorunları kendi yaşamının odağında sindirmiştir şiirine. Nazım’ın yalnızca okumuş kesimlerce değil, işçilerce de benimsenmiş olmasının temelinde yatan da budur.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A | Farklı çevreler tarafından beğenildiğine |
B | Şiirlerinde gündelik sorunları ele aldığına |
C | Toplumun beklentileri doğrultusunda şiir yazdığına |
D | Şiirlerinde hem duygu hem düşünceye yer verdiğine |
E | Halkın sorunlarını yaşamının merkezine aldığına |
Soru 6 |
(I) Dursun Akçam’la iki yıl aynı sırada oturduk. (II) Gazi Eğitim Enstitüsünün geniş pencerelerinden Ankara’nın ışıklı uzaklarına bakarken Doğu Anadolu insanının serüvenini yaşadığı her hâlinden anlaşılırdı. (III) Başkentte yüksek öğrenim görmenin mutluluğunda, Doğu’da çektiği acıların karmaşası sezilirdi. (IV) Akçam, bunu bir ince alayla yansıtmayı iyi bilirdi. (V) Onu farklı kılan da kuşkusuz bu yönü olmalıydı.
Numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından ötekilerden farklıdır?
A | I |
B | II |
C | III |
D | IV |
E | V |
Soru 7 |
Aşağıdakilerden hangisi somut bir yargıdır?
A | Fatih’te yoksul bir gramofon çalıyor. |
B | Sokak lambaları birden yanıyor. |
C | Sana kullanılmamış bir gök getirsem... |
D | Haftalar ellerimde ufalanıyor. |
E | İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin. |
Soru 8 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz ya da sözcükler cümleden çıkarılırsa anlatım nesnel olur?
A | Bu kitapta kendi yaşamından oldukça fazla renk ve anıyla karşılaşırız. |
B | Kısa sürede dillere destan büyük başarılara imza attı. |
C | Kısa sürede dillere destan büyük başarılara imza attı. |
D | Öylesine etkileyici şiirler okudu ki duyanların tüyleri diken diken oldu. |
E | Ülkemizde televizyonlar haber vermek gibi önemli bir işlevi de yerine getiriyor. |
Soru 9 |
Aşağıdaki yargılardan hangisi ayraç içinde verilen kavrama örnek olamaz?
A | Rastlantılar gözünün önüne böyle her dakika değişen bir manzara koyuvermişti. (soyut anlatım) |
B | Gerçekte çevremizde olup bitenlerin çoğu, tahmin edilemeyen, hesaba geçirilemeyen, mantığa aykırı şeylerdi. (öznel anlatım) |
C | Şairler, bir fakirhanenin sıcaklığını anlatacak dizelerin olmadığını söyler. (dolaylı anlatım) |
D | Bu büyük şehir ünlü şair için bitmez tükenmez koridorlardan, avlulardan meydana gelen geniş bir evdir. (nesnel anlatım) |
E | “Akla aykırı olduğu için inanıyorum.” diyen Latin şairin herhâlde bir bildiği vardı. (doğrudan anlatım) |
Soru 10 |
Aşağıdaki dizelerin hangisinde yorum söz konusu değildir?
A | Göğsümden havaya kattığım zehir Solduracak bir gül gibi ömrümü |
B | Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak Ben aşkımla bahar getirdim sana |
C | Akşam, sanki boşluk içime doğar Dağların cilası gitgide solar |
D | Dönmeyen gemiler olduk açıktan Adımızı soran, arayan var mı |
E | Bir tren gelir her gün bu saatte Aralıksız öter düdüğü |
Soru 11 |
I. Bu şiirde kullanılan bazı sözcükler yabancı dillerden dilimize girmiştir.
II. Beyindeki sinir hücrelerinin kendilerini yenileyebilme yetisinden yoksun oldukları açıklandı.
III. Dizi filmler, hiçbir öğüt ve bilgi vermedikleri gibi izleyiciyi de sahte duruşlarıyla etkiler.
IV. Her şairin belirgin geniş bir hayal dünyası; her şiirin oturmuş, belirgin bir maddesi vardır.
V. Bu sözlükte yer alan sözcüklerin çoğunlukla soyut kavramlar olduğu görülecektir.
Numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde nesnel anlatım yoktur?
A | I. ve II |
B | I. ve III |
C | II. ve IV |
D | III. ve IV |
E | IV. ve V |
Soru 12 |
Aşağıdakilerden hangisi edebî bir metne örnek olarak verilemez?
A | Oraya, bütün nefesler tutularak patırtı yapıp adayı ürkütmemek için usul usul ayak ucuna basılarak gidilirdi. |
B | Sonbahar gecesi, siyah ve çok cilalı bir camın arkasında gibi dağınık ve insanın içine kadar işleyen ışıklarıyla her türlü değişme ihtimallerinin dışında parlıyordu. |
C | İhtiyar, şimdi artık lekelenen, buruşan, yazıları yer yer okunamaz hâle gelen bu kartların ilk günlerini hatırlıyordu. |
D | Dünyanın birçok bölgesinde insanlar, çevre felaketine karşı korumasız, nükleer tehdit ve radyasyondan habersiz bir yaşam sürmektedir. |
E | Orta Anadolu’ya kültür ve yeninin aşkını taşıyan trene rast gelinceye kadar bugünkü güzel trenin yerindeki o eski tren ve ray bozuntusundan söz edeyim sizlere. |
← |
Liste |
→ |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 |
6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | Son |